Vatan Sevgisi ve Sonsuz Hasret
Nâzım Hikmet’in hayatı, vatan sevgisiyle yoğrulmuş, özlemle geçen bir ömürdür. Şiirleri, yürekten dökülen duyguların ve memleket aşkının en yoğun anlatımıdır. Her satırında, içten gelen bir özlem ve gururla ülkesine olan bağlılığı hissedilir. Onun dizelerinde, memleketin her köşesine ve insanına duyulan sevgi ve özlem öylesine derindir ki, okuyanların yüreklerine işlenir ve onları tekrar tekrar okumaya teşvik eder.
Usta Şairin Anlatımıyla Memleket Hasreti
Nasıl da içten ve samimi anlatmış usta şair, satırlarında: “Memleketim, memleketim, memleketim, Ne kasketim kaldı senin ora işi Ne yollarını taşımış ayakkabım, Son mintanın da sırtımda paralandı çoktan, Şile bezindendi. Sen şimdi yalnız saçımın akında, Enfarktında yüreğimin, Alnımın çizgilerindesin memleketim, Memleketim, Memleketim…” Bu dizeler, onun memlekete olan derin bağlılığını ve bitmek bilmeyen özlemini en güzel şekilde yansıtır. Bir ülke düşünün ki, cesur ve özgür ruhlu bir şairini memleketinden mahrum bırakmış olsun. İşte bu durum, onun ve onun gibi düşünceli insanların yüreklerine acı ve sorgulama duygusu getirmiştir.
Vakıf Kuruluşunun Hikayesi ve İlk Adımlar
Vakfın kuruluş sürecinde kimlerle yola çıkıldı?
Nâzım Hikmet’in ailesinin ve yakın dostlarının öncülüğünde, vakfın kuruluşu için ilk adımlar atıldı. Bu süreçte, onun kız kardeşi Samiye Yaltırım, kızı Ayşe Yaltırım ve oğlu Hikmet Yaltırım’ın büyük katkılarıyla yola çıkıldı. Ayrıca, Müzehher Vâ Nû, Dr. Niyazi Bey, Mehmet Ali Aybar, Atilla Coşkun, Bilgin İnanç ve ben de bu yolda yer aldık. Toplantılar ve fikir alışverişleri, vakfın temel taşlarını atmak amacıyla gerçekleştirildi. İlk toplantıya, Nâzım Hikmet’in dostları, yakın arkadaşları ve aydınlar katıldı. Bunlar arasında, donanma arkadaşı Seyfi Kipmen, 1930’lu yılların ünlü gazetecilerinden Abidin Nesimi, yakın dostu Nail V. Çakırhan, arkeolog Halet Çambel, yazar ve şairler, sendikacılar ve sanatçıların yanı sıra, çeşitli sivil toplum temsilcileri de yer aldı.
Vakıf İçin İlk Hedefler ve Çalışmalar
Bu toplantı, vakfın temel amaçlarını belirledi ve ilk katkıların toplanmasına karar verdi. Samiye Yaltırım’ın, ağabeyinin yurttaşlık hakları ve memleket sevgisi için başlattığı mücadele, zamanla vakıf fikrini güçlendirdi. Özellikle, Ayşe Yaltırım’ın bu amaçla yaptığı girişimler, vakıf kuruluşunun önünü açtı. 3 Haziran 1990 tarihinde, Nâzım Hikmet’in ölümünün 27. yıldönümünde, Kuruçeşme’deki İstanbul Mülkiyeliler Birliği Salonu’nda önemli bir toplantı düzenlendi. Bu toplantıya, onun dostları ve ailesinden birçok isim katıldı. Toplantıda alınan kararlar doğrultusunda, vakfın ilk yönetim kurulu ve yürütme kurulu oluşturuldu. Bu ekip, vakfın temel belgelerini hazırladı ve kuruluş için gerekli maddi kaynakların toplanması için çalışmalar başlatıldı.
Yönetim ve Yürütme Kurulu
Yönetim ve yürütme kurulunda kimler yer aldı?
Kuruluşun ardından, vakfın yürütme kurulu ve yönetim kurulu üyeleri belli oldu. Samiye Yaltırım’ın yanı sıra, Prof. Aydın Aybay, Tarık Akan, İlhami Soysal, Melih Aşık, Rutkay Aziz, Semih Balcıoğlu, Kıymet Coşkun, Halit Çelenk, Koray Düzgören, Refik Erduran, Hüseyin Ergün, Genco Erkal, Bilgin İnanç, Yusuf Kurçenli, Şükran Kurdakul, Zeynep Oral, Emin Tanrıyar, Müzehher Vâ-Nû ve Hikmet Yaltırım gibi isimler, bu ekibin önemli üyeleriydi. Bu insanlar, vakfın kuruluş aşamasında büyük emek verdi ve çeşitli projeleri hayata geçirmek için yoğun çaba sarf ettiler.
Sergi ve Sanatın Gücüyle Destek
En büyük bağışlar ve sergi çalışmaları nasıl gerçekleşti?
Vakfın finansal ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla, sanat dünyasının desteği büyük önem taşıdı. Zeynep Oral’ın öncülüğünde düzenlenen ve büyük ilgi gören sergi, Nâzım Hikmet’in resim ve elyazmalarını içeren eserlerle gerçekleşti. 100’ün üzerinde ressam, bu sergiye katıldı ve eserlerini vakfa bağışladı. Serginin gelirleri, doğrudan vakfın kuruluşuna aktarıldı ve böylece maddi kaynak sağlandı. Ayrıca, müzik ve tiyatro sanatçıları da çeşitli etkinlikler düzenleyerek destek oldular. Açıkhava Tiyatrosu’nda düzenlenen ve “Nâzım Hikmet Aramızda” adını taşıyan gece, binlerce dostun katılımıyla unutulmaz anlara sahne oldu. Bu gece, afişleriyle sokaklarda dolaştırıldı ve Nâzım’ın sevgiyle anılmasını sağladı.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Bugün, 34 yıl sonra, vakfın ilk yönetim kurulu üyelerinden üçü aktif olarak çalışmalarını sürdürüyor. Rutkay Aziz, Zeynep Oral ve ben, yeni nesil yönetimle birlikte vakfın faaliyetlerine katkı sağlamaya devam ediyoruz. Kuruluşundan bu yana emek veren, katkıda bulunan ve bu yolda mücadele eden tüm dostlarımızı saygıyla anıyoruz. Bu büyük yolculukta, Nâzım Hikmet’in mirasını yaşatmak ve onun ideallerini geleceğe taşımak en büyük görevimizdir. Vakfımız, onun düşüncelerini ve eserlerini yaşatmak, nesiller arası köprü kurmak amacıyla çalışmalarını sürdürecektir.