Nokia’nın Ay’a 4G Bağlantı Sistemi: Ay Yüzeyi İletişim Sistemi (LSCS)
Nokia’nın geliştirip uydumuza taşıyacağı 4G bağlantı sistemi, Ay Yüzeyi İletişim Sistemi (LSCS), Intuitive Machines’in ikinci görev iniş aracı olan Athena’ya başarıyla entegre edildi. Athena’nın fırlatılması önümüzdeki hafta gerçekleşmesi bekleniyor ve bu görev, Ay’daki su buzunun varlığını ölçmek amacıyla planlandı. Uzay aracında yer alan birçok bilimsel araç, LSCS’yi kullanarak iniş aracıyla iletişim kuracak ve Dünya’ya veri ve görüntü aktaracak.
Athena, “sonsuz gün batımı zirvesi” olarak bilinen Shackleton krateri çevresinde, sürekli olarak Güneş ışığı alan bir noktaya iniş yapacak. Bu alan, Güneş’in ufukta alçak bir konumda sürekli olarak görünür olduğu, asla batmadığı bir bölge. Gelecekte, Ay’a astronotlar gönderilmeye başlandığında, Artemis programı çerçevesinde astronotların da bu bölgeyi ziyaret etmesi bekleniyor.
Nokia’nın 4G Bağlantı Sisteminin Özellikleri
Nokia ve NASA, “kutu içinde ağ” konsepti üzerine inşa edilmiş bir 4G bağlantı sistemi geliştirdi. Bu sistem, Nova-C iniş aracını, Lunar Outpost’un ilk keşif aracı olan Mobil Otonom Araştırma Platformu (MAPP) ve Intuitive Machines’in zıplayan aracı Micro-Nova Hopper’ı birbirine bağlayacak. Nokia’nın Bell Labs Solutions Research Başkanı Thierry E. Klein, paylaştığı bir bildiride; “Hücresel teknolojilerin Ay’a ve nihayetinde Mars’a yapılacak gelecekteki mürettebatlı ve mürettebatsız görevler için gerekli olan güvenilir, yüksek kapasiteli ve verimli bağlantıyı sağlama potansiyelini kanıtlamayı amaçlıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu. Klein, ayrıca “Hücresel teknoloji, Dünya’daki iletişim biçimimizi geri dönülmez bir şekilde dönüştürdü. Diğer gezegenlerdeki iletişimler için de benzer bir dönüşüm gerçekleştiremeyeceğine dair hiçbir neden yok.” ifadelerini kullandı.
Ay’ın Zorlu Koşulları
Dünya’da yaygın olarak kullanılan bu teknolojiyi Ay’a taşımak, ilk bakışta kolay görünse de, aslında son derece karmaşık bir süreçtir. Ay’ın ortamı, Dünya’ya göre çok daha zorlu koşullar sunmakta ve aşırı sıcaklık değişiklikleri yaşanmaktadır. Örneğin, Ay’ın ekvator bölgesinde gündüz sıcaklıkları 121°C’ye kadar çıkarken, gece sıcaklıkları -133°C’ye kadar düşmektedir. Özellikle Shackleton kraterinin iç kısımlarındaki kalıcı gölgelerde sıcaklık, -246°C’ye kadar inebilmektedir.
Bunların yanı sıra, mekanik stres faktörleri de dikkate alınmalıdır. Sistemin fırlatılma süreci, Ay’a uçuşu ve iniş esnasında karşılaşacağı sarsıntılar ve kuvvetler, sistemin dayanıklılığı açısından kritik önem taşımaktadır. Ayrıca, Ay yüzeyindeki tehlikeli toprak yapısı da bu zorlu süreci daha karmaşık hale getirmektedir. Nokia, bu sistemi kurarken enerji tüketimini en aza indirmeye odaklanmanın yanı sıra, sistemin sağlam ve güvenilir olmasını sağlamak zorundadır. Beklenildiği gibi, bu sistem Ay’a gönderildikten sonra onarım için bir ekip göndermek oldukça zordur.