Nükleer Güvenlik Üzerine Şaşırtıcı Bir Teklif
Pek çoğumuzun hâlâ güvensiz şifreler kullanmaya devam ettiği bir gerçek. Ancak, Soğuk Savaş döneminin zirve zamanlarında ABD nükleer cephaneliğinin güvenliğiyle ilgili ortaya atılan iddialar, sizi hem rahatlatabilir hem de dehşete düşürebilir. Nükleer kodların son derece güvenli bir şekilde korunması gerektiği konusunda neredeyse herkes hemfikir. 1980’lerde, Harvard Üniversitesi’nden bir akademisyen ve müzakere ile çatışma yönetimi uzmanı, Pentagon’a ilginç bir öneride bulundu. Bu öneriye göre, nükleer kodlar, başkanın yanında bulunan bir kişinin vücuduna yerleştirilmeliydi. Böylece, başkan nükleer füze fırlatmayı seçtiği takdirde, yanındaki bu kişiyi bıçaklayarak kodları alabilecekti.
Roger Fisher, Mart 1981’de Bulletin of the Atomic Scientists dergisinde bu fikrini paylaştı. Fisher, “Başkana eşlik eden muhtemelen bir Deniz Kuvvetleri subayı olan genç bir adam var. Bu genç adamın nükleer silahları ateşlemek için gereken kodları içeren siyah bir evrak çantası var. Başkan, bir personel toplantısında nükleer savaşı soyut bir konu olarak tartıştığında, şu sonuca varabilirdi: ‘SIOP Planı Bir’de karar olumlu, Alfa hattı XYZ’yi ilet.’ Böyle bir jargon, konuşmanın konusunu daha uzakta tutacaktır.” şeklinde yazdı ve devam etti: “Benim önerim oldukça basitti: Gerekli kod numarasını küçük bir kapsüle koyun ve sonra bu kapsülü bir gönüllünün kalbinin hemen yanına yerleştirin. Gönüllü, Başkana eşlik ederken yanında büyük, ağır bir kasap bıçağı taşıyacaktı. Başkan nükleer silah ateşlemek isterse, bunu yapmasının tek yolu önce kendi elleriyle bir insanı öldürmesi olurdu. Başkan, ‘George, üzgünüm ama on milyonlarca insan ölmeli’ der. Birine bakmalı ve ölümün ne olduğunu anlamalıdır – masum birinin ölümünün ne olduğunu. Beyaz Saray halısında kan. Bu gerçekliği eve getirilmesidir.”
“Ya başkan vazgeçerse…” Uygulama yöntemi tartışılabilir olsa da, arkasındaki fikrin iyi niyetli olduğu söylenebilir. Ne yazık ki, bu fikrin hayata geçirilme olasılığı oldukça düşüktü. Nükleer silahları “nüfus sorunu hariç” hiçbir sorunun çözümü olarak gören Fisher’a, Pentagon’dan pek de güven verici bir yanıt geldi. “Bunu Pentagon’daki arkadaşlarıma önerdiğimde, ‘Aman Tanrım, bu korkunç. Birini öldürmek zorunda kalmak başkanın yargısını çarpıtır. Asla düğmeye basmayabilir’ dediler.” Bunun yerine, saldırı başlatmak için başkandan yetki almış birden fazla personelin anahtarları teslim etmesi ve nükleer kodların bulunması gibi güvenlik önlemleri devreye alındı. Ancak nükleer uzman ve eski fırlatma subayı Bruce Blair‘e göre, Başkan John F. Kennedy 1962 yılında nükleer silahların daha iyi korunması amacıyla kodların kullanılmasını emrettiğinde, bunu uygulayanlar tarafından tepkiyle karşılandı.
Çok gizli şifre: OOOOOOOO Blair, 2004’te “Omaha’daki Stratejik Hava Komutanlığı (SAC) bu güvenlik önlemini aşmak için sessizce ‘kilitleri’ sıfıra ayarlamaya karar verdi” iddiasında bulundu ve şöyle devam etti: “1970’lerin başlarında ve ortalarında, Minuteman fırlatma subayı olarak görev yaptığım dönemde, hâlâ değiştirilmemişti. Fırlatma kontrol listemiz, ateşleme ekibine, sıfırdan başka hiçbir rakamın yanlışlıkla panele çevrilmediğinden emin olmak için yeraltı fırlatma sığınağımızdaki kilitleme panelini iki kez kontrol etmemizi emrediyordu. Böylece Soğuk Savaş’ın nükleer krizlerinin zirve yaptığı dönemde ‘gizli kilit kodu’ OOOOOOOO’da sabit kaldı.”
Blair’e göre, SAC yetkisiz fırlatmalardan çok, hızlı fırlatma ihtiyacıyla ilgileniyordu. Bunu, çocuğunuzun sınırsız telefon kullanımına sahip olmaması için telefonunuza koyacağınız basit bir 0000 pin kodu gibi düşünebilirsiniz. Şifreyi çözmesi çok kolay olsa da, telefonunuzu açmanız da aynı şekilde hızlı olacaktır. ABD Hava Kuvvetleri, o zamandan beri bunu yalanladı ve “Dr. Bruce Blair’in iddia ettiği gibi sekiz sıfırdan oluşan bir kod, hiçbir zaman bir MM ICBM’yi etkinleştirmek veya fırlatmak için kullanılmamıştır” açıklamasında bulundu. Blair ise bunu reddetti ve ilk iddiasına sadık kalarak Minutemen için gizli olmayan bir teknik kılavuzun “normal koşullar altında KOD EKLEME küçük resim anahtarlarının 00000000 olarak ayarlanacağını” belirtti ve hava kuvvetlerini “nükleer arıza emniyet prosedürleri hakkında yanıltıcı bilgi vermekle” suçladı. Neyse ki, fırlatma kodları iddia edildiği gibi sekiz sıfıra ayarlanmış olsa bile, bu süre zarfında yetkisiz nükleer füzeler fırlatılmadı. Daha sağlam bir sistem ise, fırlatma personelinin kodları almak için daha yüksek bir yetkiliyi araması gereken sistem, ancak 1977’de yürürlüğe girdi.