Geçmişte yayımlanmış olan ve uzun süredir erişilemiyorken, ANYA Yayın çatısı altında özenle hazırlanan yeni baskısı ile yeniden okuyucularla buluşan “Olmak ya da OLMAK”, nostaljik dokusu ve güncel vurgu ile bir araya geliyor. DORMEN’DEN GENÇ SANATÇILARA IŞIK başlığıyla yayılan bu deneyim, Haldun Dormen’in yazma sürecinde aklından geçenleri samimi bir dille aktarıyor: “Yazmaya başlayınca ne söylemem gerekir diye düşündüm; sonunda akla gelen tek söz ‘Neme lazım!’ oldu. Yayıncılar ise ısrarla bu eseri hayata geçirmemi istedi. Umarım yazdıklarım genç sanatçılara rehberlik eder.”
Bu yeni baskı, eserin sadece bir tiyatro rehberi olmayıp aynı zamanda yaşam yolculuğu niteliği taşıdığını gösteriyor. DORMEN AKADEMİ & AYNA EĞİTİM İŞ BİRLİĞİ ile güçlenen vizyon, eseri daha geniş bir etki alanına taşıyor. Dormen Akademi’nin sahne sanatlarındaki gençleri yönlendirme misyonu ve Ayna Eğitim ile Psikolojik Danışmanlık Merkezi’nin iş birliğiyle yürütülen eğitimler, çocuk oyunculuk ve müzikal çalışmalarını psikolojik destek eşliğinde kapsıyor. Bu sayede gençler sadece sahneye odaklanmıyor; aynı zamanda duygusal gelişimlerini de sağlam bir zeminde ilerletiyorlar. Tiyatro, her bireyin gelişimi için bir fırsat olarak görülüyor ve sahneye adım atan herkes için sağlam bir temel oluşturulması gerektiği düşüncesi ön planda tutuluyor.

ANYA Yayın çatısı altında yeniden yayınlanan bu eser, yalnızca bir kültür mirasının canlanması değil, aynı zamanda sanat ve eğitimin iç içe geçtiği sürdürülebilir bir vizyonun da parçası olarak öne çıkıyor. AYNA çatısı altında kurulan ANYA Yayın, bu anlayışı yayıncılıkta da sürdürüyor. Yeni baskı, eğitim ve sanatın ortak değerlerini bir araya getiren bu özel yapının önemli bir unsuru olarak dikkat çekiyor.
Neden bu baskı önemli? ANYA etiketiyle ilk kez yayımlanan bu çalışma, piyasaya prestijli ve taze bir bakış getiriyor. Uzun yıllar boyunca bulunamayan eserin yeniden ulaşılabilir olması, koleksiyon değerine sahip bir parçayı da beraberinde getiriyor. Dormen Akademi ve Ayna Eğitim’in ortak vizyonu, sanatın sadece sahnede değil, duygusal ve zihinsel gelişimde de belirleyici bir rol oynadığını vurguluyor.













