80 dilde şarkı söylemesiyle tanınan ve müzik dünyasında eşsiz bir iz bırakan sanatçı Selçuk Alagöz, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybetti. Uzun süredir yüksek tansiyon ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle yoğun bakımda tedavi gören Alagöz’ün vefat haberini kızının sosyal medya hesabı aracılığıyla duyurması, sevenlerini yasa boğdu.
ACI HABERİ KIZI DUYURDU
Banu Alagöz, yaptığı paylaşımda “Bugün 11.50’de babamı kaybettik. Başımız sağ olsun” sözleriyle acı gerçeği dile getirdi. Film-San Vakfı’nın resmi açıklamasında ise, “Ses sanatçısı ve müzisyen Selçuk Alagöz’e Allah’tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz” ifadeleri yer aldı. Bu haber, müzik camiasında büyük bir üzüntüyle karşılandı.
Selçuk Alagöz Kimdir?
Sanatçının hayat hikayesi, müzik ve sanat dünyasına yaptığı katkılarıyla doludur. 5 Ağustos 1944 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Selçuk Alagöz, eğitim hayatına Alman Lisesi’nde başladı ve burada müzik sevgisiyle tanıştı. Ardından, İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde eğitimine devam etti ve turizm işletme alanında yüksek lisansını tamamladı. 1964 yılında Hürriyet gazetesinin düzenlediği “Altın Mikrofon” yarışmasına katılarak adını duyuran Alagöz, bu başarısıyla müzik kariyerine sağlam bir adım attı.
Sanatçının müzik yaşamı, kendi adını taşıyan orkestrasının kurulmasıyla daha da derinleşti. Kardeşi Rana Alagöz ile birlikte müzik çalışmalarını sürdüren Alagöz ailesi, 1967 yılında düzenlenen Altın Mikrofon yarışmasına, aralarında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlu’nun da bulunduğu güçlü bir orkestra ile katıldı. 1970 yılında kardeşleri Rana ve Ali Alagöz’le birlikte, 3. Appollonia Uluslararası Müzik Festivali’nde Türkiye’yi temsil etti.
Sanatçının diskografisi oldukça zengindir; 23 adet 45’lik plağı, 7 albüm (ikisi yurt dışında yayınlandı) ve 6 toplama albümde eserleri bulunuyor. Kardeşi Rana Alagöz ile birlikte toplamda dört altın plak kazanmışlardır. 1979 yılından itibaren, kardeşleri Rana, Ali ve Nilüfer Alagöz ile düzenledikleri turistik showlar, geniş kitlelere ulaşmıştır. 80 farklı dilde şarkı söyleyerek, uluslararası alanda adını duyuran Türk müzisyenleri arasında yer almıştır.
Müzik Kariyeri ve Sosyal Sorumluluk Çalışmaları
Sanat hayatı boyunca, müzik alanındaki başarının yanı sıra birçok vakıf ve dernekte aktif görevler üstlenmiştir. Türk Kalp Vakfı’nın icra kurulunda yer almış, POPSAV başkanlığı yapmış ve Müzik Yorumcuları Derneği (MÜYORBİR)’nin kurucu başkanlığını uzun yıllar sürdürmüştür. Ayrıca, sigara ile savaşanlar derneğini kurarak, toplumda sigaranın zararları konusunda farkındalık yaratmış ve bu konuda öncü olmuştur.
Sanatçı, müzik kariyeri boyunca çeşitli ödüller kazanmış ve 2010 yılında aldığı Altın Kelebek Özel Ödülü ile müzik hayatını taçlandırmıştır. Ayrıca, 2010 yılında yayımladığı “İki Kez Yaşadım” adlı kitabı ile, hem kendisini hem de hayranlarını daha yakından tanıtma fırsatı bulmuştur. Bu eser, sanatçının yaşamına ve müzik tutkusuna ışık tutan önemli bir kaynak olarak kabul edilir.