Richat Yapısı: Sahra’nın Gözü
Sahra Çölü’nün batısında, Moritanya sınırları içindeki Adrar platosunda yer alan ve halk arasında “Sahra’nın Gözü” olarak bilinen Richat Yapısı, uzaydan bakıldığında oldukça etkileyici bir doğal oluşum sunmaktadır. Birçok kişi bu muazzam yapının göz alıcı görüntüsünü kendi gözleriyle görme şansına sahip olamasa da, Uluslararası Uzay İstasyonu (UUİ) zaman zaman bu bölgeyi geçerken çektiği fotoğrafları paylaşarak bizlere bu eşsiz manzarayı sunmaktadır.
Uluslararası Uzay İstasyonu, 17 Temmuz’da Dünya’nın 411 kilometre üzerinden Kuzeybatı Afrika’daki Moritanya’ya bakarken, bu büyüleyici yapının en son görüntülerini kaydetti. Yaklaşık 40 kilometre çapında olan jeolojik oluşum, UUİ’den bakıldığında adının kaynağını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Zira yapının eşmerkezli halkaları, çölün ortasındaki devasa bir göz gibi bir görünüm sergilemektedir. Ancak, bu olağanüstü yapı, uzaya bakan dev bir yaratığın gözü olarak algılansa da, gerçekte böyle efsanevi bir canlının varlığına dair bir işaret değildir.
Richat Yapısı’nın kökeni üzerine uzun bir süre boyunca süregelen tartışmalar, bazı teorilerin bu yapının dünyamızdan olmayan bir ziyaretçiyi içerdiğini öne sürmesiyle dikkat çekmiştir. Ancak, bu ziyaretçilerin genellikle “küçük yeşil adamlar” olarak anılmadığını ve daha ziyade, Dünya yüzeyine çarptıktan sonra geride benzer dairesel özellikler bırakan meteorların bir örneği olabileceğini unutmamak gerekir.
2014 yılında yapılan bir araştırma, bu yapının kökeni hakkında tamamen farklı bir yaklaşım ortaya koydu. Yapının, uzaydan gelen bir kaynakla değil, Dünya içindeki doğal olaylarla şekillendiği önerildi. Araştırmalar, “magmanın girişi” olarak adlandırılan bir olayın, kayayı yukarı doğru iterek yükseltilmiş bir kubbe veya kubbeli antiklinal yapının oluşmasına yol açtığını göstermektedir. Zamanla, kubbenin üst kısmını oluşturan çeşitli kaya türleri (mağmatik ve tortul) farklı oranlarda aşındı ve bu süreç sonucunda bir tarafında dik bir eğim, diğer tarafında ise daha hafif bir eğim bulunan cuestas olarak bilinen dairesel sırtlar meydana geldi.