Samsun Devlet Opera ve Balesi (SAMDOB)
Ünlü Hollywood müzikali “Singin’ in the Rain” (Yağmurda Şarkı Söylüyorum) Türkiye prömiyerini yapmaya hazırlanıyor. Bu özel etkinlik, Samsun Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleştirilecek ve sinema tarihinin en sevilen ve ikonik müzikallerinden biri olarak kabul edilen eseri sahneye taşıyacak.
Gösterim Detayları ve Sahne Çalışmaları
Hollywood’un klasik dönemini ve sinemanın dönüm noktası olan geçiş sürecini anlatan bu müzikal, Samsun Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenecek. “Singin’ in the Rain” müzikali, Samsun Atatürk Kültür Merkezi Aydın Gün Sahnesi’nde izleyicilerle buluşacak. Eserin Türkiye prömiyeri, yarın saat 20.00’de gerçekleşecek ve ardından 22 Haziran Pazar günü aynı saatte tekrar sahnelenecek.
Sanatçı ve Ekip
Besteleri Nacio Herb Brown ve Arthur Freed’e ait olan bu klasik müzikale, Betty Comden ve Adolph Green’in büyüleyici sözleri eşlik ediyor. Müzikalin müzik düzenlemesini ve orkestra şefliğini Kıvanç Tepe üstlenirken, koro şefliği ise deneyimli Maria Chekriekchieva’nın sorumluluğunda. Başkemancılık görevini ise yetenekli Didem Tepe yürütüyor.
Gösterinin yapım ekibi, yaratıcı ve deneyimli isimlerden oluşuyor. Yunus Emre Örgüt koreografisi ile sahneye hareket ve ritim katarken, Gülnur Çağlayan Tuluk kostüm tasarımıyla dönemin atmosferini yansıtıyor. Dekor tasarımı ise Tayfun Çebi‘ye ait olup, ışık tasarımı Oğuz Murat Yılmaz tarafından gerçekleştirildi. Ayrıca, modern video projeksiyon teknikleri Murat Turgut tarafından sahneye entegre edildi.
Eserin Konusu ve Teması
“Singin’ in the Rain” müzikali, 1920’lerin sonunda Hollywood’un sessiz filmlerden sesli filmlere geçiş yaptığı dönemde yaşanan büyük değişimi anlatıyor. Bu dönemde gelişen aşk hikayesine odaklanan eser, şarkıcılık, dansçılık ve dublörlük gibi çeşitli sanat dallarında kariyer yapmış bir sessiz film yıldızının hikayesini ele alıyor. Film stüdyolarının reklam ve pazarlama amacıyla sürdürdüğü sahte ilişkiler ve yapay aşklar, karakterlerin karmaşık duygularını ve yaşadıkları iç çatışmaları gözler önüne seriyor. Sahneye taşınan bu hikaye, izleyicilere hem nostaljik anlar hem de dönemin sanat ve sinema dünyasının perde arkasını gözler önüne seriyor.