Sevgi Sanat Galerisi, ekim ayında Türk resminin önde gelen ismi A. Celal Binzet’in “Şimdi Orada” adlı sergisiyle yeni bir adım attı. 1 Ekim’de açılan bu sergi, 18 Ekim’e dek sanatseverlerle buluşuyor.
Binzet’in tuvalleri yalnızca doğayı betimlemiyor; izleyicinin içsel zamanını da resmediyor. Renk, biçim ve ışık, adeta birbirine karışarak nefes alan bir dinginliğe dönüşüyor ve bu sessizlik, sanatçının yıllar içinde olgunlaşan iç dünyasının yansıması olarak öne çıkıyor.
Adıyaman’daki sıcak ve yumuşak ışıkla başlayan bir çocukluk, Ankara’nın düşünsel iklimiyle kurulan bir yolculuk olarak ortaya çıkıyor. Gazi Eğitim Enstitüsü’ndeki dönemin önde gelen hocaları Adnan Turani, Mürşide İçmeli, Nevzat Akoral ve Hamza İnanç ile aldığı eğitim, resme bakışını derinleştirdi. Ayrıca “Kent ve Plastik Sanatlar” başlıklı yüksek lisans tezi, doğa, insan ve kent arasındaki ilişkiyi plastik bir dille tartışmasına olanak sağladı.
Sanatı yalnızca estetik bir uğraş olarak görmeyen Binzet, onu toplumsal belleğin taşıyıcısı olarak konumlandırır. Uzun yıllar öğretmenlik yaptı, grafik tasarımlar üretti, radyo ve televizyon programlarıyla sanatı geniş kitlelere ulaştırdı. Bir dönem Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltraşlar Derneği’nin başkanlığını üstlenmesi ve Çağdaş Sanatlar Vakfı’nın kurucuları arasında yer alması, bu misyona olan bağlılığını gösterir. Bugüne kadar açtığı 29 kişisel sergi, resimle sürdürdüğü uzun soluklu diyalogun sessiz kanıtlarıdır.
Biçimsel açıdan, sanatında sade bir sadakat göze çarpar. Modanın etkileri veya çağın abartılı söylemleriyle hareket etmez; içsel disiplinini yıllar boyunca korur ve doğanın dinginliği içinde insan varoluşunun arayışını sürdürür. Hamit Görele, Turgut Zaim ve Saim Özeren gibi Türk resim tarihinde yankı bulan isimlerle aynı duyarlılık çizgisinde yer alır: Yalın ama derin bir doğa sezgisi. Resim onun için görünenin ötesinde bir denge kurmak; renk, biçim ve ışığın uyumuyla oluşan bir huzur alanıdır.
“Şimdi Orada” yalnız bir sergi değil, zamanın akışını yavaşlatan bir durak olarak durur. Binzet’in tabloları dış dünyanın ötesinde, iç dünyanın manzaralarını yansıtır. Eserlerin karşısında duran her izleyici, kendi hatırasını — bir çocukluğun denizi, bir akşamın ışığı, bir sessizliğin yankısı — bulur. Ankara’nın bu sonbaharında sergi, kentin galeri takviminde sessiz ama etkili bir iz bırakır. Çünkü A. Celal Binzet’in resimleri, yalnızca görünen manzaraları değil; kalpte kalan renklerin yankısını sunar.