SOS Sinyalinin Doğuşu
Denizde yardıma ihtiyaç duyan gemilerin kullandığı mors sinyali olan “SOS”in açılımı hakkında yaygın bir yanılgı bulunmaktadır. Genellikle “Gemimizi Kurtarın” (Save Our Ship) şeklinde yanlış bir açıklama yapılsa da, aslında SOS’un doğru bir açılımı yoktur.
SOS’un Anlamı ve Kökeni
SOS yardım sinyali, 20. yüzyılın başlarında geliştirilmiş olup sadece belirgin bir Mors kodu dizisine sahip olduğu için seçilmiştir. Üç nokta / üç çizgi / üç nokta şeklindeki bu sinyal, belirli bir anlama gelmeksizin kolayca tanınabilir ve iletililebilir olması nedeniyle tercih edilmiştir.
SOS, aslında bir kısaltma değil; sadece kolayca algılanabilir bir sinyal olarak kullanılmaktadır. Gemilerde yaşanan acil durumlarda, panik içinde net ve hızlı bir şekilde yardım çağrısı yapılması gerektiğinden, bu basit ve etkili sinyal tercih edilmiştir.
SOS’un Yaygınlaşması ve Kabul Edilmesi
Öncesinde farklı ülkeler ve telekomünikasyon kuruluşları farklı yardım sinyalleri kullanmaktaydı. Bu durum, uluslararası sularda iletişimi karmaşık hale getiriyor ve etkisiz kılıyordu. 1906’da kabul edilen Uluslararası Telsiz Telgraf Konvansiyonu ile “üç nokta, üç çizgi, üç nokta” sinyali, tehlike durumlarında kullanılması önerilen standart bir işaret haline geldi.
RMS Titanic faciası sırasında, kıdemli kablosuz iletişim operatörü Jack Phillips ilk olarak “CQD” çağrısını yaparken, astı Harold Bride ise esprili bir şekilde yeni “SOS” sinyalini denemeleri gerektiğini belirtmiştir. Bu olay, SOS’un yaygınlaşmasına katkıda bulunmuştur.
SOS, günümüzde hala standart bir tehlike sinyali olarak bilinse de, Mors kodu artık deniz iletişiminde kullanılmamaktadır.