50 yıldan fazla bir süre önce tasarlanmış ve inşa edilmiş olan Sovyet K-222 denizaltısı, saatte 82,8 kilometre (44,7 knot) hıza ulaşarak, hala dünyanın en hızlı denizaltısı unvanını elinde tutuyor. Başlangıçta K-162 olarak adlandırılan bu denizaltı, 1958 yılında Sovyetler Birliği Komünist Partisi Merkez Komitesi ve Bakanlar Kurulu’nun talimatıyla “yeni bir yüksek hızlı denizaltı” geliştirme çabası çerçevesinde üretildi. 1960’lı yıllarda kuzeydeki stratejik liman kenti Severodvinsk’te inşa edildi ve 1969 yılında Proje 661 olarak bilinen tek bir denizaltı hizmete girdi.
Hala Kırılamayan Hız Rekoru
Nükleer silahlı ve nükleer enerjili olan bu denizaltı, 106 metre uzunluğuyla titanyum gövdeye sahip ilk denizaltılardan biriydi. Ancak K-222’nin en dikkat çekici özelliği, ulaştığı olağanüstü hızdı. 1969’da gerçekleştirilen testlerde, beklenen 38 knot yerine 42 knot hıza ulaşarak, beklenenden daha hızlı olduğunu kanıtladı. 1971 yılındaki bir testte, tam reaktör gücünde 44,7 knot hıza ulaşarak, günümüze kadar hala aşılamayan bir denizaltı hızı rekoru kırdı.
Buna karşın, ABD tarafından geliştirilen en hızlı denizaltılardan biri olan nükleer güçle çalışan Seawolf ise yalnızca 35 knot (yaklaşık 64 kilometre) hıza ulaşabiliyordu. Bu durum, K-222’nin Soğuk Savaş döneminde ABD ve diğer NATO güçlerine karşı ciddi bir tehdit oluşturduğunu gözler önüne seriyor.
Ancak, bu muazzam hızın getirdiği bazı zorluklar da vardı. Ulaştığı yüksek hızlar, denizaltının yapısının aşırı strese maruz kalmasına neden oluyordu. Ayrıca, sistemin çalıştırılması son derece karmaşık ve maliyetliydi. Hatta, denizaltının kontrol odasındaki gürültü seviyesinin 100 desibele kadar çıktığı bildiriliyordu. Bu durum, mürettebat açısından ciddi bir konfor kaybı anlamına geliyordu.
Projenin sona ermesi ise, Eylül 1980’de nükleer reaktörün bakımında meydana gelen ve reaktör çekirdeğinin hasar görmesiyle sonuçlanan bir kazanın ardından gerçekleşti. K-222, 1988 yılında hizmet dışı bırakıldı ve 2010 yılında hurdaya çıkarıldı. K-222 ile birlikte gelen zorluklar göz önüne alındığında, yakın gelecekte bir denizaltının bu rekoru kırması pek olası görünmüyor.