Üçhöyük Kazısı: Kayıp Şehir Puruşhanda’nın Peşinde
Afyonkarahisar’ın Bolvadin ilçesindeki Üçhöyük kazısına, kayıp şehir “Puruşhanda”yı bulma umuduyla katılan Japon bilim insanları, Türk akademisyenlerle birlikte bölgenin bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarmak için titizlikle çalışıyorlar. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izniyle, Afyonkarahisar Müze Müdürlüğü koordinasyonunda Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Özdemir Koçak’ın bilimsel danışmanlığında 2020 yılında başlayan Üçhöyük kurtarma kazısı, bu yıl Cumhurbaşkanlığı kararıyla normal kazı statüsüne alındı. Kazı çalışmalarına, Türkiye’deki üniversitelerden 48 akademisyen ile Japonya’nın Rikkyo ve Hirosaki üniversitelerinden gelen arkeologlar Prof. Dr. Satoshi Urano, Prof. Dr. Yukinori Fukatsu ve Prof. Dr. Naoto Koiwa da katılıyor.
Türk ve Japon bilim insanları, bu yıl çalışmalara başladıkları Üçhöyük mevkisindeki kazıda ve buluntuların tasnif ve değerlendirilmesinde birlikte koordine bir çalışma yürütüyorlar.
“Japon Bilim İnsanlarıyla Uzun Yıllar Burada Birlikte Olacağız”
Koçak, Anadolu ve Doğu Akdeniz’deki en büyük yerleşkelerden biri olan Üçhöyük kazı alanının, Eber Gölü ile Akarçay Irmağı’nın birleştiği yaklaşık 50 hektarlık bir bölge olduğunu vurguladı. Bilim insanlarının son yıllarda yapılan çalışmalarda bu yerleşmenin Milattan Önce 2350 yılı civarında Akad Krallığıyla ilgili yazılı belgelerde ismi geçen Puruşhanda ile aynı yer olduğunu düşündüklerini belirtti. Koçak, bu belgelerde Akad Kralı Sargon’un, tüccarın talebi üzerine Puruşhanda kentine ani bir baskın yaptığı ve kenti ele geçirerek sur duvarlarına kendisinin ve Puruşhanda kralının tasvirlerini yaptırdığını anlattığını ifade etti.
“Bu belgelerde ismi geçen kent ile Üçhöyük’ün aynı yerler olduğunu kanıtlamaya çalışıyoruz. Bu kent, M.Ö. 2000 yılı civarında Anadolu’daki ticari organizasyonu yöneten önemli bir pazar yeri konumundadır. Kazılarımızda M.Ö. 2300’e ait mühürlere ulaştık. Tanımlamalar ve belgeler Puruşhanda’nın burası olduğunu işaret ediyor. Elimizdeki veriler şimdiden bunu desteklemektedir.” dedi.
Koçak, Cumhurbaşkanlığı izinli kazı statüsüne alınmalarının, çalışma yöntemlerini daha farklı bir boyuta taşıdığını belirterek, “Ekibimiz genişleyerek 51 bilim heyetine ulaştı. Çalışmalarımızda 15 bilim alanından akademisyenler var. Türkiye’den 15, Japonya’dan da 2 üniversite buraya dahil oldu. Geçen yıl, Türkiye’de çalışan bir Japon ekiple tanıştık. Onlarla Üçhöyük kazısı ile ilgili çalışma yapabileceğimiz yönünde fikir birliğine vardık. Onlar da bu yıl ekibimize dahil olarak bizi güçlendirdi.” şeklinde konuştu.
Koçak, süreç içerisinde Japonya’dan farklı branşlardan yeni akademisyenlerin çalışmalara katılarak eski kenti birlikte ortaya çıkaracaklarını vurguladı. Üçhöyük’te 4 yıldır sürdürdükleri kazılarda elde ettikleri arkeolojik malzemeler ve buluntuların, buranın geçmişte önemli bir yerleşim yeri olduğuna dair veriler sunduğunu belirtti. “Üçhöyük yerleşiminin belli bölümlerinde Demir Çağı, Helenistik ve Roma dönemlerine ait buluntular var. Japon arkeologlarımız da genellikle bu konularda çalışacaklar. Birlikte bu dönemlerin, kazı alanının hangi tarafa yöneldiği doğrultusunda değerlendirmeler yapacağız.” dedi.
“Japonya Hükümetinden Bir Fon Getirmeye Çalışacağız”
Arkeologlardan Prof. Dr. Satoshi Urano, Türkiye’de Antalya ve Muğla’daki kazı çalışmalarında yer aldığını ifade etti. Kazı başkanının daveti üzerine Afyonkarahisar’daki Üçhöyük kazısına dahil olduklarını belirten Urano, “Bu alan, Akarçay Havzası’nın en önemli yeridir. Buranın etrafındaki alanlarda çok fazla arkeolojik yerleşim var. Biz buradaki çalışmalarımız için Japonya hükümetinden bir fon getirmeye çalışacağız. Eğer bu fonu almayı başarırsak, buraya öğrenci getirebileceğiz. Burada birlikte çalışmak hepimizi çok mutlu edecek. Ayrıca bu yıl burada bir akademik makalenin ön raporunu da hazırlıyoruz.” dedi.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Şube Müdürü Mevlüt Üyümez ise Üçhöyük’teki kazı çalışmalarının Türkiye ile Japonya’dan çok katılımlı bilim heyetiyle dünya ve Anadolu arkeolojisine önemli katkılar sağlayacağını dile getirdi.