Edip Akbayram’a Veda Töreni
Usta sanatçı Edip Akbayram’ın vefatı, ülkemizde derin bir üzüntüyle karşılandı. 4 Ocak’tan bu yana zatürree hastalığı ve iç kanama nedeniyle hastanede yoğun bakımda tedavi altında tutulan, iki kez ameliyat olan Akbayram için bugün saat 11.00’de Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda bir veda töreni düzenlenecek. Usta sanatçının cenazesi, törenin ardından Teşvikiye Camisi’nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek.
Akbayram’ın ardından, gazetemizin yazarlarından Miyase İlknur, Ataol Behramoğlu, Erdal Erzincan, Yolcu Bilgiç, Sadık Gürbüz, Ferhat Göçer, Nilüfer ve Türkan Şoray, sanatçının anısına özel açıklamalarda bulundu.
Sanatçıların Açıklamaları
-
ERDAL ERZİNCAN:
Edip Akbayram, önce kendi hayatındaki zorluklarla, ardından da koca bir toplumun sorunlarıyla mücadele eden bir sanatçıydı. Hiç vazgeçmedi ve o güzel, pırıl pırıl sesiyle bu sorunları haykırarak dile getirdi. Bu anlamda bizim için bir sembol haline geldi ve gelecek kuşaklara da mutlaka ulaşacaktır.
-
YOLCU BİLGİÇ:
Yaradan, hangi siyasi görüşten olursa olsun, Edip ağabey gibi dürüst insanları bizim tarafa göndersin. Davasına Edip ağabey gibi bağlı olanları ve dürüstçe sarılanları göndersin. Toplumun siyasete ve siyasetçiye olan güveni yeniden canlanır. Ses olarak çok iyiydi. Gaziantep’te, yerel orijinal türkü gırtlağıyla yetişti ve batı sazlarıyla türküleri yorumladığında müthiş bir lezzet elde edildi. Dört ay önce, 29 Ekim’de sahnedeydik ve 27 yıl boyunca aynı sahneyi paylaştık. Onun sesi hâlâ güçlüydü. Kendisiyle barışık ve herkese alçakgönüllü davranışlarıyla örnek bir insandı.
-
SADIK GÜRBÜZ:
Bin yıllık dostluğumuz ve yoldaşlığımızın olduğu, halkına ve yurduna sorumluluğunu hep ön planda tutarak geleceğe umudu canlı tutan bir insanı kaybettik. O güzel kardeşim, bizi kavgamızda bir eksilterek, türkülerini ve anılarını bırakarak gitti. Henüz söylemediği türküleri yarım kalmaz bilinmeli; zira türkülerinin yoldaşlığı devam edecektir.
-
MİYASE İLKNUR:
Edip Akbayram, Altın Mikrofon Müzik Yarışması’nda “Kükredi Çimenler” şarkısıyla ödül aldı. Ancak Türkiye onu, Âşık Mazhuni Şerif’in “Bu Mezarda Bir Garip Var” eseriyle tanıdı. Daha sonra yine Mazhuni Şerif’in “İnce İnce Bir Kar Yağar”, “Bu Yıl Benim Yeşil Bağım Kurudu”, “Kolum Nerden Aldın Sen Bu Zinciri” ile ününü pekiştirdi. “Aldırma Gönül” ise sadece solun değil, Türkiye’nin her kesiminden insanın gönlünde taht kurdu ve adeta milli marş haline geldi. Yıllar geçmesine rağmen hâlâ her şarkıcının repertuarında yer alıyor. 1973’ten 2025’e kadar kendi dalında zirvede kalmış belki de tek sanatçıydı. Yıllar onu eskitemedi ve sesi hiç kaybolmadı.
-
ATAOL BEHRAMOĞLU:
Eşsiz bir insanı, eşsiz bir sanatçıyı kaybettik. Onun sesiyle sonsuzca yaşayacaktır. Ama onun sımsıcak insan varlığından yoksun kalmak, avuntusuz bir acıdır. Can dostumdu; her buluşmamız bir şölene dönüşürdü. Yurduna, insanına ve ülkesinin kültürüne onun kadar bağlı çok az insan ve sanatçı vardır. Bu ülkenin bütün yurtseverleri için olduğu gibi, benim yüreğimde de yaşadığı sürece yeri sımsıcak kalacak. Uğurlar olsun sevgili arkadaşım, kardeşim, yoldaşım.
-
TÜRKAN ŞORAY:
Çok değerli sesi ve şarkılarıyla hepimizin kalbinde kocaman bir yer edinen sevgili Edip Akbayram’ı kaybettik. Gerçekten çok üzgünüm. Hayatını sanata adamış ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkmış müthiş bir yorumcuydu. “Hasretinle Yandı Gönlüm”, “Bekle Bizi İstanbul”, “Aldırma Gönül” asla unutulmayacak şarkılardır.
-
FERHAT GÖÇER:
Aydın, birleştirici ve ilkelerinden ödün vermeyen bir üstat olarak onu sonsuz maviliklere uğurlarken, güneşli güzel günler dileyen yanık sesi ruhumuzdan hiç eksik olmasın. O günler geldiğinde başköşemizde olacaksın Edip ağabey.
-
NİLÜFER:
Edip ile yıllar önce 44 gün süren bir Anadolu turnesi yapmıştık. Ömrünü müziğe, ailesine adamış, güçlü ve muhteşem sesiyle milyonları kendine hayran bırakan onurlu ve dik duruşuyla her zaman saygıyla anılacak bir efsaneydi.