Kısa bir süre önce, Hong Kong’daki bir domuz, alışılmadık bir endoskopi deneyimi yaşayarak önemli bir çalışmaya katıldı. Endoskopiyi yönetmekte olan uzman, İsviçre’nin Zürih kentinde, tam 9.300 kilometre uzağındaki bir laboratuvarda oturuyordu.
ETH Zürih ve Hong Kong Çin Üniversitesi’nin ortaklaşa yürüttüğü bu projede, araştırmacılar süper hızlı bir internet bağlantısı ve gelişmiş robotik teknoloji sayesinde anestezi altındaki hayvanın midesini, dünyanın diğer ucundan inceleme fırsatı buldular. Doktora öğrencisi Alexandre Mesot, Zürih’teki laboratuvarda bir ekran aracılığıyla görüntüleri izleyerek, Hong Kong’daki endoskopu yalnızca 300 milisaniyelik bir gecikmeyle kontrol edebildi.
Tele Cerrahi Alanında Çığır Açan Bir Başarı
Bu başarı, tele cerrahi alanında devrim niteliğinde bir adımı temsil ediyor. COVID-19 pandemisi süresince, tele tıp uygulamalarının önemi daha da belirginleşti. Ancak, cerrahın cerrahi müdahalede fiziksel olarak bulunmasının sağladığı avantajlar hakkında var olan inanç, bu alanda yapılan gelişmelerle sorgulanmaya başlandı. İlk transatlantik cerrahi operasyon 2001 yılında gerçekleştirildi ve o zamandan bu yana, cerrahın ve hastanın aynı odada bulunmamasının sağladığı potansiyeli keşfetme çabaları devam ediyor.
Bu alandaki en son çalışmalardan biri, bilim insanlarının Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (UUİ) bir cerrahi robotu başarıyla çalıştırmasıydı. Ancak bu deney, UUİ’nin laboratuvardan yalnızca 400 kilometre yükseklikte olduğu bir ortamda gerçekleştirildi. 9.000 kilometreden fazla mesafelerde bir endoskopun çalıştırılması, yalnızca istikrarlı bir bağlantı değil, aynı zamanda titiz bir planlama ve test süreci gerektiriyor.
- Hong Kong’daki ameliyathanede, domuz anestezi altına alındı.
- Endoskop, cerrahlar tarafından ağız yoluyla mideye güvenli bir şekilde yerleştirildi.
ETH Zürih ekibi tarafından manyetik bir alan kullanarak hareket etmesi için özel olarak tasarlanan bu endoskop, Mesot’un açıklamasına göre, “Manyetik başlığı sayesinde her yöne bükülebiliyor ve geleneksel cihazlardan daha küçük ve manevra kabiliyeti daha yüksek.” Mesot, endoskopun esnekliğini göstermek amacıyla, Zürih’teki kontrolü eline aldıktan sonra başını 180° geri bükerek mide girişini görmeyi başardı. Küçük bir tutucu, Mesot’un mide duvarından doku örnekleri almasını sağladı.
Normalden daha küçük olmasına rağmen, yüksek manevra kabiliyetine sahip bu endoskop, insan hastalarda potansiyel olarak ağız yerine burun yoluyla kullanılabilir. Bu, hastalar için çok daha konforlu bir deneyim sunabilir ve daha hafif sedasyon gereksinimi doğurabilir; ayrıca çocuklar için daha uygun bir boyut sunabilir.
ETH Zürih’teki Çok Ölçekli Robotik Laboratuvarı’ndan Profesör Bradley Nelson, “Araştırmamızın bir sonraki adımında, insan midesinde tele operasyonlu bir endoskopi gerçekleştirmeyi umuyoruz.” diyerek ekledi: “Bu teknolojide büyük bir potansiyel var. Özellikle kanser taraması gibi gastrointestinal sistemde minimal invaziv prosedürler üzerinde çalışmayı düşünüyoruz.”
Domuz, prosedürden herhangi bir zarar görmeden çıktı ve muhtemelen bu tarihi olayın farkında olmadan hayatına devam ediyor. Çalışma, Advanced Intelligent Systems dergisinde yayınlandı.