2024 öncesinde Şenkop şemsiyesi altında yan yana duran üç kafadar, sahneye çıktığında kimliklerini netçe belli ederler: Ruşen Can Acet vokalde ve kabak kemane ile birlikte; Rûbar Dindar tuşlu çalgılarla ve vokalle; Cem Mazlum vurmalı çalgılarla. Grup adı, kendilerini kusursuz biçimde özetliyor: hem şenlikli hem de performans sırasında kopmalar yaşayan, canlı bir enerji taşıyan bir topluluk.
On anonim parçayı kendi meşreplerince yorumlarlar. Piyasadaki çoğu yoruma karşılık, bu repertuvar canlı, ruhu yüksekte ve esprili bir hava taşır. Enerji dolu ve hayat dolu bir tona sahip olan bu performanslar, ince sazdan caz-füzyonuna uzanan geniş bir yelpazede kendini gösterir.
Şenkop, Anadolu ve çevre bölgelerden özgün halk ezgilerini zamansız bir dokunuşla günümüze taşıyarak çağdaş düzenlemelerle yeniden yorumlar. Onların yorumu o kadar özgün ki, dinleyeni bambaşka bir iklime taşıyarak farklı bir kimlik kazandırır ve özlerini bozmadan yeniden hayat verir.
Şenkop’un ilk albümü, dinleyiciye güçlü bir etki bırakır ve gelecek albümlere dair merak duygusunu önceden artırır. Özellikle zor anlarda moral verir, umut aşılar ve yaşama sarılmaya teşvik eder: Evde albümü, bu yüzden dinleyiciye kesinlikle iyi gelir.