Gazetemiz Yazarlarından Zülal Kalkandelen’den Önemli Açıklamalar
Geçtiğimiz günlerde Ankara’da gerçekleşen ve oldukça ilgi gören etkinlikte, gazetemiz yazarlarından Zülal Kalkandelen, TMMOB Maden Mühendisleri Odası Genel Merkezi’nde düzenlenen “21’inci Yüzyılda Cumhuriyet ve Laiklik” başlıklı söyleşiye katıldı. Bu anlamlı etkinlik, söyleşi sonrası gerçekleştirilen soru-cevap bölümü ve imza töreniyle sona erdi.
Kalkandelen, günümüzde demokrasi ve laiklik kavramlarının yanlış anlaşıldığını ve topluma olumsuz biçimde yansıdığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Laiklik, çağdaşlaşmanın ve aydınlanmanın temel taşıdır. Ne yazık ki şu an bizler bu ilkeden uzaklaşmış durumdayız ve bu durum, çeşitli sorunların temel kaynağını oluşturuyor.”
Laikliğin Türkiye’de yanlış yorumlandığını ve halkın bu konuda yeterince bilinçlendirilmediğine dikkat çeken Kalkandelen, ekledi: “Laiklik, zaman ve toplumun değişimine göre esneklik gösterebilen, dinamik bir ilkedir. Aynı zamanda insan aklının yasa koyma gücünü temel alan, dogmalardan uzak, bilimsel düşünceye dayanan bir düzeni temsil eder. Laikliğin özü, insan aklının egemen olduğu bir yaşam biçimidir.”
‘Devrimin ve Cumhuriyet’in Yüceliği’
105’inci yılını kutladığımız Cumhuriyet’in, demokrasi ve laiklik ilkelerinin Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde nasıl adım adım inşa edildiğine değinen Kalkandelen, bu süreçteki önemli aşamaları anlattı. Devrimin temel amacı, halkın iradesi ve özgürlüğünü esas alan bir yönetim biçimini hayata geçirmekti. Ancak, karşı devrim hareketlerinin bu kazanımlara saldırısı, ülkeyi yaklaşık 70 yıl geriye götürdü.
Kalkandelen, bu dönüşümün sadece bir tarihsel olay değil, aynı zamanda halkın bilinçli mücadelesi ve sahiplenmesiyle gerçekleşmiş bir süreç olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Türkiye’de gerçek anlamda devrimci bir bilinç ve tutum, maalesef yeterince benimsenmedi. Halkımızın bu büyük mirasa sahip çıkması ve koruması gerekir. Bizler, devrimin gerçek sahibi ve savunucusuyuz.”
Toplumda var olan korku iklimine de değinen Kalkandelen, “Halkın üzerine kurulan bu korku imparatorluğunu yıkmak ve özgürleşmek için örgütlü gücümüzü artırmalıyız. Unutmayalım, devrimin ve Cumhuriyet’in gerçek sahibi biz halkız. Gücümüzün farkına varmalı ve bu bilinçle hareket etmeliyiz.”