Orta Anadolu ile Kapadokya’nın erken dönem yerleşimi olarak kabul edilen Aşıklı Höyük’te yürütülen kazılar 36. yılını geride bıraktı. Çalışmaları yöneten ekip içinde, Doç. Dr. Güneş Duru başı çekiyor; Mezuniyet sonrası araştırmalarını Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nde sürdüren ekip, yaklaşık 30 kişilik bir kadro ile bölgede derinlemesine çalışmalarını sürdürüyor. Dünyanın farklı üniversitelerinden alanında uzman isimlerin de katılımıyla yürütülen projede, yerleşimin milattan önce 8.300’lü yıllara uzanan kökleri ve yaklaşık 1000 yıl süreyle süregelen istikrarlı yaşam öyküsü üzerinde odaklanılıyor.
Yuvarlak barınaklardan başlayıp dörtgen mimariye geçişi ve bu süreçte tarım ile hayvancılığın evrimi, ilk hayvan evcilleştirme hareketleriyle birlikte değerlendiriliyor. Bu evreler, koyun ve keçinin bu bölgede evcilleştirilmiş olabileceğine dair önemli ipuçları sunarken, Aşıklı Höyük’ü insanlık tarihinin dönüm noktalarını gözlemlemek için bir laboratuvar olarak konumlandırıyor. Höyük, 16–17 metre yüksekliğe ulaşan tabakalarıyla, insanlık için yaşanan temel dönüşümlerin izlerini barındırıyor ve bu yönüyle tarım öncesi ve tarımsal toplumsal yapılanmaların anlaşılması için eşsiz bir buluntu sunuyor.
Günümüze uzanan etik ve toplumsal değerler Aşıklı Höyük’teki Neolitik insanların eşitlikçi bir topluluk olarak ortaya çıktığına dair bulgular dikkat çekiyor. Doç. Dr. Güneş Duru, bu toplumun avcı-toplayıcı yaşam biçimini terk ederek yerleşik hayata geçiş sürecini ve bunun nasıl sürdürülebilir hale getirildiğini incelediklerini ifade ediyor. 2025 yılı çalışmalarında iki ana alanda ilerleyen ekip, evlerin zeminlerine gömülen barınaklar ile ortak kullanım alanlarının mevcut düzenini yeniden değerlendiriyor.
Toplumun temel özelliği olan paylaşım ve dayanışma, yüzyıllar boyunca süreklilik gösteren bir dinamik olarak öne çıkıyor: birlikte avlanmak, depolama faaliyetlerini ortaklaşa yürütmek ve elde edilen kaynakları adilce paylaşmak. Ancak ilerleyen dönemlerde yerleşimin sonlarına doğru eşitlikte bazı bozulmaların görüldüğü, çözüm arayışlarıyla denge’nin tekrar sağlanmaya çalışıldığı kaydediliyor.













