Antimadde Üzerindeki Yerçekimi Etkisi Kanıtlandı
CERN’deki yeni bir deney, yerçekiminin antimadde üzerinde de etkili olduğunu kanıtladı. Bu bulgular, madde ile antimadde arasında itici bir çekim kuvveti öneren kozmolojik modelleri geçersiz kılıyor.
Einstein’ın Teorisi Doğrulandı
Deney, Einstein’ın Genel Görelilik Teorisi’nin doğruluğunu bir kez daha ispatladı. Araştırma sonuçlarına göre, antimadde de yerçekimi gibi doğanın temel kuvvetleriyle etkileşime giriyor ve maddeyle benzer tepkiler veriyor. Antimadde, zıt elektrik yüküne sahip antiparçacıklardan oluşuyor ve bu deney, onların yerçekimi etkisi altında maddeyle aynı şekilde hareket ettiğini ortaya koydu.
Antihidrojen Lazer Fiziği Aparatı (ALPHA) Deneyi
ALPHA deneyinde, antihidrojen atomları özel yöntemlerle yakalanıp hapsedildi. Araştırmacılar, bu atomların serbest bırakıldığında yukarı mı yoksa aşağı mı düştüklerini izleyerek yerçekiminin etkisini gözlemlediler. Sonuç olarak, çoğu antiatomun aşağı düştüğü ve bu şekilde yerçekiminin antimadde üzerinde etkili olduğu kanıtlandı.
CERN’de Antimadde Üretimi ve Korunumu
CERN, antimadde atomlarının güvenilir bir şekilde üretilebildiği ve korunabildiği tek yer. Antiprotonlar, yüksek hızlı proton çarpışmaları sonucu elde edildi ve ELENA adlı bir yavaşlatıcı kullanılarak hızları düşürüldü. Antiprotonlar daha sonra pozitronlarla birleştirilerek antihidrojen atomları oluşturuldu.
Antimadde Atomlarının Deneyi
Antimadde atomları, süper iletken elektromanyetik bobinlerle çevrili bir şafta yerleştirildi. Bu şaft, mıknatısların yardımıyla antiatomların yerinde sabit kalmasını sağladı ve madde-antimadde yok oluşunu önledi. Araştırmacılar daha sonra şaftın manyetik alan gücünü azaltarak antiatomların hareketlerini izledi.
Deneyin Sonuçları ve Kozmolojik Etkileri
Deney sonucunda, çoğu antiatomun şaftın altından kaçtığı gözlemlendi. Bu, yerçekimi kuvvetinin etkisini gösteriyor. Ayrıca, bu deney, madde ve antimadde arasındaki dengesizliğin olası bir açıklamasını ortadan kaldırıyor. Fizik yasaları her iki tür maddenin eşit miktarda bulunmasını öngörse de, doğrudan gözlemler bu teoriyi desteklemiyor.